Blog
GAPS PSİKOLOJİ DESTEK
SUNUŞ
Bu sayfa, daha önce yayınlanmış ve şu anda baskısı durdurulmuş olan GAPS DESTEK kitabının alternatifi olarak hazırlanmıştır.
Bu kitapçık “Bağırsak ve Psikoloji Sendromu Doğal Tedavisi” kitabında anlatılan “GAPS Tedavi Protokolü” nü en doğru bir şekilde uygulamanız; vazgeçmeden, umutsuzluğa düşmeden pes etmeden sürdürmeniz için hazırlanmıştır. GAPS sorunlarının PSİKOLOJİ kapsamında olanları; en can yakıcı, insanı hayattan uzaklaştıran, mutsuz eden, aciz bırakan, potansiyelini kullanmasına engel olan boyutudur. Psikoloji Sendromları kapsamına giren bu sorunlar: Otizm, Şizofreni, Epilepsi, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Depresyon, Hiperaktivite, disleksi, dispraksi, öğrenme güçlüğüdür.
İşte bu bölümü yazmaktaki en büyük amacım, Psikiyatrik semptomlar arasında “tedavisi bilinmiyor” diye adlandırılan çoğu kronik hastalık için çare olan GAPS Tedavi Protokolünü çok iyi öğrenmeniz, doğru uygulamanız ve mutlaka sonucunu almanız içindir. Psikiyatri hastalarının çoğu sağlık otoritelerinden duyacağı klasik söylem şudur: “Bu hastalığın sebebi bilinmiyor! Ne yazık ki, bu hastalığın tedavisi yok! Bu ilaçların ömür boyu kullanılması gerekir.” Lütfen hiç kimsenin iyileşme umutlarınızı kırmasına izin vermeyiniz, kim olursa olsun, ne derse desin; ister doktor olsun, ister profesör… Onların iyileştirme umudu yoktur veya onların bilgileri dahilinde umut yoktur. Ama siz iyileşeceksiniz. Elinizdeki kitap 27 dilde çevirisi yapılmış, otizm başta olmak üzere tüm mental sorunlar için çare olmuştur.
GAPS Kitabınızdan çok iyi yararlanmak için, GAPS Türkiye youtube kanalından, www.gaps.me sitesinin sıkça sorulan sorular linkinden mutlaka yararlanın. Danışman doktorunuz veya diyetisyeniniz de olsa, GAPS mutfağınızı hazırlayacak olan, evinizi ve yaşam tarzınızı değiştirecek olan sizsiniz. Her zaman info@gaps-turkiye.org e-postasıyla, sorularınızı ve önerilerinizi iletebilirsiniz.
Bu blog sayfasını nasıl değerlendireceksiniz?
Eğer hızlı bir şekilde tedaviye başlamak ve iyileşmenizi çabuklaştırmak istiyorsanızz, GAPS Bağırsak ve Psikoloji Sendromu kitabınızı ve bu blog sayfasıyla birlikte ilerleyeceksiniz. Bir elinizde blog sayfası, bir elinizde kitap diyebiliriz. Zaman kaybetmeden hızlı bir şekilde iyileşmeniz için, konuların sıralaması Blogta önerilen şekilde olacaktır.
Başka yardım alacağınız kaynaklar da var: GAPS Yemeklerinin hazırlanmasında, GAPS protokolünün uygulanmasında GAPS Türkiye youtube kanalından, kitabı okurken ve protokolü uygularken aklınıza pek çok sorularınızın olması durumunda; Dr. Natasha Campbell-McBride’ın www.gaps.me sitesinin sıkça sorulan sorular linkinden yararlanabilirsiniz.
Kitabı aldınız, İlk çıkış noktamız?
Kitabı alır almaz önce Yorumları okuyunuz, İçindekiler bölümünü satır satır gözden geçiriniz. Ardından kitabın yazarı, GAPS Protokolünün yaratıcısı Dr. Natasha Campbell-McBride’ın “Otizmli Çocukların Ebeveynlerine Açık Mektup “ başlıklı yazısını, ardından Giriş yazısını dikkatle okuyunuz.
Sonra sayfa 9 da başlayıp 25. Sayfaya kadar devam eden “Bütün Hastalıklar Bağırsakta Başlar” bölümüne geçiniz. Hastalıklarınızın kaynağının, psikoloji sendromlarının kaynağının bağırsaklar olduğundan daha da emin olacaksınız. Bağırsak mikrobiyotanızı dengelemek, bağırsak duvarlarında oluşan minicik deliklerin kapanmasını sağlamak, beyniniz ve vücudunuzda biriken toksinlerin atımı için daha da motive olacaksınız. Protokolü uyguladıktan bağırsaklarınızı iyileştirdikten sonra, sadece psikoloji sendromlarınız değil; farkına bile varmadığınız sağlık sorunlarınız da geçecektir. Belki cilt renginiz güzelleşecek, uykularınız düzelecek, enerjiniz artacak, kilonuz dengeye gelecek, saçlarınızın dökülmesi kesilecek, tırnaklarınızın kırılması bitecek, vücudunuzdaki bazı kistler geçecektir. Hatta; en korktuğumuz hastalıklardan Alzheimer, demans, kanser, MS, kalp ve damar hastalıkları riskleriniz de ortadan kalkacaktır.
25. sayfayı da okuduktan sonra, ilk yapacağınız şey sayfa 165-170 arasındaki İzin verilen yiyecekler ve İzin verilmeyen yiyecekler listesinin fotokopisini mutfağınızda uygun bir yere asmanızdır. Fırsat buldukça bu listeyi inceleyip çok iyi öğrenmenizi öneririm. Bazı yiyecekleri, besin gruplarını diyetinizden tamamen çıkaracaksınız. Bunlar; şeker ve şekerle yapılan her şey, nişasta içeren bütün yiyecek gruplarıdır. Kısaca; karbonhidrat grubuna giren tüm yiyecekler. Karbonhidratlar yanında; margarinler, trans yağları, paketli gıdalar, işlenmiş gıdalar, cola ve kutuda meyve suları da yasaklı olanlardır.
Sonra sayfa 119 ile 145. Sayfalar arasındaki “GAPS Sendromu İçin Uygun Diyet” bölümünü çok iyi anlayarak okuyunuz. 145. Sayfanın sonunda GAPS diyetinin 3 ana bölümden olduğu belirtilir. Giriş Diyeti, Tam Diyet, GAPS diyetinden çıkış. Siz Tam GAPS diyetiyle başlayacaksınız, ne zamana kadar? Mutfağınızı ve evinizi GAPS Koşullarına uygun hale getirinceye kadar; yani hem evinizi, hem mutfağınızı, hazırlayıncaya kadar. Burada GAPS Türkiye youtube kanalından Tam Diyet videosunu mutlaka izleyiniz.
165. sayfadaki İzin verilmeyen yiyecekler listesinde yer alanlar, bağırsak dokusuna zarar veren ve mikrobiyota dengesini daha da bozan yiyeceklerdir. Patojen mikroorganizmaları beslemesi yanında, tüm hücreleri ve dokuları zehirlemesi yanında, metabolizmaya zarar veren toksik maddeler içerir. Kısaca izin verilmeyen neler varsa, mutfağınızdan uzaklaştırmak ilk işimizdir. Margarin yağları, ay çiçek yağı gibi trans yağları, rafine billur tuz, beyaz şeker, makarna, un, pirinç, bulgur, dolabınızdaki Cola ve diğer gazlı içecekler, şekerli meyve suları vb. Bunlar size çok radikal gelecek biliyorum, kafanız karışacak, ilk isyanları içinizde yaşayacaksınız. Şunu bilmelisiniz; bunların hepsi bağırsaklarınız için, metabolizmanız için çok zararlı, hastalıklarınızın sebebi; bu nedenle sakıncalı olan tüm yiyecekleri mutfağınızdan uzaklaştırmalısınız. Yaşamınızda yeni bir döneme başlıyorsunuz; damak tadı için beslenmek değil, sağlığınız için, daha kaliteli bir yaşam için, hastane koridorlarında beklememek için, psikiyatri kliniklerine ihtiyaç duymamak için bu yiyeceklerden uzak durmalısınız. Sadece psikoloji sendromlarından değil; demans, Alzheimer, kanser, metabolik sendrom, obezite, diyabet, kalp ve damar hastalıkları gibi çağımızın vebası diyebileceğimiz hastalıklardan da korunmanız için. Merak etmeyin aç kalmayacak, çok güzel beslenecek ve kolaylıkla acıkmayacaksınız. Vücudunuz yeniden aklını kazanacak, sakıncalı yiyecekleri canınız çekmeyecek, pastane vitrinlerini süsleyen pastaları sabun gibi görmeye başlayacaksınız. Fırınlardan gelen ekmek, poğaça kokularında; buğdayımızın genetiğiyle nasıl oynandığını ve neden oynandığını, ata buğdayımızın neslinin neden kurutulduğunun hikâyesini hatırlayacak çok yönlü acı da yaşayacaksınız. Belki bir zamanların köylerinde sabahın erken saatlerinde havayı dolduran ata buğdaydan yapılmış yufka ekmeğinin kokusunu, ambarları dolduran ve bağırsaklarımızın tanıdığı ve reddetmediği ata buğdayımızın yok oluş hikâyesini anlatacak birileri. Belki de kimyasal gübre ile tanışmayan topraklarımızı, zehirli bitki ilaçları karışmayan sularımızı, radyoaktivitenin olmadığı zehirli gazların salınmadığı havamızı hatırlatacak bilgilere ulaşacaksınız. O zaman, beslenmenizden kaldırdığınız GDO’lu buğdaydan yapılan ekmekten, mis gibi tereyağımızın yerine geçen margarinlerden, market ürünlerinden uzaklaştığınız için isyan etmeyeceksiniz.
Sakınmamız gerekli olan ne varsa, evinizden uzaklaştırdığınızı düşünüyorum. Eğer evde bir kişi dahi GAPS Protokolünü uygulayacaksa, evin tüm fertleri de uygulamalıdır. Dışarıda, iş yerinizde, komşunuzda, arkadaşınızda izin verilmeyen yiyecekleri tüketebilirsiniz; ama evde bunları tüketmemesi gereken biri varsa, hiç kimse de tüketmemelidir. GAPS Protokolünü uygulayan hastanıza; ona pasta börek, tatlı, pilav, makarna yedirmiyorsanız; tüm ev halkı da yememelidir.
İzin verilmeyenleri mutfağınızdan tamamen çıkardıktan sonra, mutfağınızı izin verilen yiyeceklere yer veriniz. (Sayfa 165) Mutfağımızda, sadece izin verilen yiyecekler listesinde yer alanlar bulunacaktır. Bu listedeki yiyecekleri hazırlarken, bir yandan da, kitabın 119. Sayfasından başlayan ‘GAPS Sendromu için Uygun Diyet’ konusuna geçiyoruz. Buradan; Spesifik Karbonhidrat diyeti, ardından Süt ürünleri, Süt Ürünleri Başlama Planı, Yemekte neler var? Konularını okuyacaksınız. Devamında; “Önerilen Yiyecekler” konusu gelir. Bu konu içinde; Et ve balık, Yumurta, Nişastasız taze sebzeler, bütün meyveler, kabuklu yemişler ve çekirdekler, fasulye ve baklagiller, bal, İçecekler, katı ve sıvı yağlar, tuz konuları gelir. Bu bölüm mutlaka çok iyi okunmalı ve çok iyi öğrenilmelidir. Sanki sınava hazırlanan öğrenci gibi bilmelisiniz buradaki konuları.
GAPS beslenmesinde yer alan bütün besin grupları; bağırsak mikrobiyatasını dengelemek, bağırsak duvarının sızdırmaz hale getirmek, aynı zamanda tüm bedeni yeniden yapılandırmak içindir.
Yemeklerinizi yaparken tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, kaz yağı, ördek yağı gibi hayvansal yağları kullanacaksınız. Bu yağlar tüm hücrelerinizin yapı maddesidir ve aynı zamanda enerji kaynağınızdır. Artık enerjinizi karbonhidratlardan değil, yağlardan elde etmeye başlayacaksınız. Eğer zeytinyağlı yemek yapacaksanız, yemek piştikten sonra sızma zeytinyağını salata gibi yemeğin üstüne dökmelisiniz. Rafine tuz yerine, doğal kaya tuzu veya Himalaya tuzu kullanmalısınız.
Önemli bir konu daha var, yemeklerinize tencerelerin yapıldığı maddeden toksik metallerin girmemesi için; yemeklerinizi kaliteli çelik tencerelerde veya demir döküm, emaye, seramik tencerelerde yapmak durumundasınız. Eğer çelik tencere kullanıyorsanız, tencerelerinizin 18/10 Cr/Ni oranında olması gerekir. (%18 krom, %10 nikel ve %72’çelik olduğu anlamını taşır.) Kitabın ilerleyen sayfalarında “Bağırsak ve Fizyoloji Sendromlu Kişiler İçin Detoksifikasyon” konusunda daha detaylı öğreneceksiniz ama, acilen GAPS yemeklerini hazırlamaya başlayacağınız için, bu bilgiyi burada paylaşmak zorundayım. Yaptığınız yemeklere ağır metal verdikleri için; alüminyum, teflon, diğer yapışmayan tencereleri ve mutfak kaplarını da asla kullanmıyoruz.
İzin verilmeyenleri mutfağınızdan uzaklaştırıp, izin verilenlerle doldurduktan sonra, Tam GAPS Diyeti ile Başlayabiliriz. Daha önce de yazdığım gibi, GAPS Türkiye Youtube kanalından TAM diyet videosunu izleyiniz.
Kısaca yapacağınız şudur; bütün yemeklerinizi izin verilen malzemeler kullanarak yapmanız, izin verilmeyenlere asla yer vermemeniz durumda, Tam GAPS Diyeti yapmış olursunuz. Tahıl, patates, pirinç, bulgur, şeker, makarna, unlu mamuller vb. kullanmadan her çeşit yemeğinizi yapabilirsiniz. Mesela; kıymalı tencere yemekleri, musakka tarzı yemekler, köfteli veya kuşbaşı etli yemeklerin hepsi. Ayrıca; pirinç, bulgur kullanmadan yapılan dolma, yine izin verilenlerle yapılan çorbalar tam diyet menüleridir.
Tam diyette ilerlerken, bir yandan GAPS Diyetinin yıldız yemeklerini hazırlamaya başlayınız. GAPS diyetini uyguladığınız sürece, hatta tüm yaşamanız boyunca her an evinizde bulunması gereken yiyecekleri hazırlamalısınız önce. Bağırsaklarınızı iyileştiren en önemli yiyecek GAPS usulü et suyu ve GAPS çorbalarıdır. Hemen bunları hazırlayıp öğlen, akşam hatta kahvaltılarınıza dahil etmeye başlamalısınız. Beyne ve vücuda toksin akışına neden olan sızdıran bağırsak sendromunu ve bağırsak hasarını iyileştiren GAPS usulü et suları, bu sulara yapılan sebze çorbalar yanında; geleneksel çorbalarımızdan olan kelle paça ve işkembe çorbalarıdır. Bu çorbalar bağırsağı tamir edecek, onaracak olan yapı maddeleri içerirler: kolajen, glikozamin, aminoasit, vitamin ve mineraller. Sıvı formunda olduğu için, bağırsakların sindirim işiyle uğraşmasına gerek kalmadan, yapı maddesi olarak bunları hemen kullanmaya başlayacaktır. Bu nedenle; hemen sayfa 181’de sayfalarında tarif edilen et sularından birini hazırlayın: et suyu, tavuk suyu ve balık suyu. Bu et sularıyla sayfa 182-187 de tarif edilen çorbalarınızı yapınız ve bunları tüm öğünlerinizde tüketmeye başlayınız. Ayrıca geleneksel çorbalarımızdan işkembe ve kelle paça çorbaları da, sızdıran bağırsak sendromunu iyileştirdikleri için çok değerlidir, bunları da öğünlerinizde yer verebilirsiniz. Veya hazırladığınız GAPS Usulü et sularından istediğiniz çorbayı yapabilirsiniz, yeter ki içinde un, patates, pirinç veya nişastalı başka bir malzeme olmasın. Yumurta sarısı ve limonla koyulaştırabilirsiniz.
Öğünlerinizde yemek çeşidi olarak, içinde patates, pirinç, herhangi bir tahıl olmayan geleneksel etli tencere yemeklerini, musakka olarak adlandırdığımız kıymalı sebze yemeklerini, içinde patates olmayan güveçleri, ızgaraları, içine ekmek vb. konulmamış köfte yemek menülerinizde yer alabilir. Sabah kahvaltısında geleneksel undan yapılmış ekmek, börek, pasta, poğaça yerine; 204. sayfadaki GAPS unuyla yapılmış fırın ürünlerinden birini tercih edebilirsiniz.
GAPS Diyetine hazırlık aşaması da olsa, mümkün olduğu kadar çiğ salata ve meyvelerden uzak kalınız. Aynı şekilde çiğ meyvelerin miktarını da azaltınız veya bazılarını haşlayarak yemeğe başlayınız; ayva, elma, şeftali gibi. Ayrıca salata olarak da, haşlanmış sebze salatalarına daha çok yer veriniz. Sorunlu bağırsaklar lifli gıdaları sindiremediği için, patojenik flora beslenecek, hasarlı ve sızdıran bağırsak duvarı daha da zarar görecektir.
GAPS diyetinin bir başka yıldız ürünleri fermente gıdalardır. Artık yaptığınız et sularını ve et sularından yapılmış çorbaları tüketmeye başladınız. Bunlar bağırsak dokusunu tamir ediyor ve bağırsaktaki sızdıran delikleri kapatmaya başlıyor. Böylece sızdıran bağırsak sendromunun neden olduğu sorunlarınız yavaş yavaş geçmeye başlayacaktır. Henüz GAPS Protokolüne başlamadınız, sadece hazırlık aşamasındasınız. Fermente gıdalardaki faydalı mikroorganizmalar (probiyotikler) bağırsak floranızı dengeleyecektir. Bu nedenle şimdi mutfağımızda probiyotik gıdaları yapmaya başlayacaksınız ama tüketmeyeceksiniz. Probiyotik gıdaların en önemlisi, mutfağımızda mutlaka her an bulunması gereken sauerkraut adı verilen Alman usulü lahana turşusudur. Turşu denilince hemen aklınıza, sirke ile yaptığımız klasik turşular gelmesin, burada hiç sirke konulmadan, tuz ile yapılan lahana fermantasyonu ile oluşan laktik asittir. Orta büyüklükte beyaz lahana ve havuç alarak, sayfa 199 da Lahana turşusu tipi fermantasyon konusunda tarif edildiği gibi yapınız fakat tüketmeyiniz. Kapalı bir şekilde fermente olmaya ve histamin oranı düşmeye devam etsin. Bağırsaklarımıza faydalı mikroorganizma sağlayan bir diğer fermantasyon yiyeceğimiz ise yoğurttur, her zaman buzdolabımızda kullanıma hazır bir şekilde bulunsun ama şimdilik siz kullanmayınız, yoğurt yapma pratiği kazanmak ve sizin dışınızda evde yaşayanlar için yapacaksınız. Kitabınızın 221. Sayfasından yararlanarak yoğurdunuzu yapınız. Geleneksel pazarlardaki köylülerden veya komşularınızdan yoğurt mayası almanızı önermem, onların da marketlerden aldıkları yoğurttan maya kullandıklarına tanık oldum. Yoğurt mayası olarak, Migros veya Carefoursa marketlerde her zaman bulabileceğiniz Süleyman Demirel Üniversitesi’nin Danem marka yoğurt mayasını kullanmanızı öneririm. Veya bulunduğunuz şehirdeki üniversitelerin ziraat fakültelerinde de üretilen yoğurt mayaları da bulabilirsiniz.. Size bir tüyo daha vereyim. Yoğurt mayası ile birlikte bir saşe de probiyotik ekleyiniz. Böylece yoğurttaki probiyotik çeşitini çoğaltmış olursunuz. Şu anda www.gaps-shop.com sitesinde satışta olan probiyotiğin fiyatı hem uygundur, hem de 13 çeşit probiyotik içerir. Benim yoğurt mayalarken kullandığım probiyotik budur. 5 litre süte 5 yemek kaşığı yoğurt mayası, 1 saşe probiyotik, 1 çay kaşığı şeker, 1 çay kaşığı tuzu sütle iyice çırpınız, gerekli mayalama sıcaklığına gelen süte iyice karıştırınız. Yoğurt için çiğ süt temin ediniz. Yaptığınız her yoğurttan bir miktar ayırıp, bir sonraki yoğurt için maya olması için saklayınız. Henüz tedaviye başlamadık, tedaviye hazırlık aşamasındasınız. Sayfa 127’de “Süt ürünlerine başlama planı” nı şimdiden uygulamaya başladınız bile. Bu nedenle bu konuyu çok dikkatle okuyunuz ve uygulamaya başlayınız. Vücudunuzun kazeinden temizlenmesi gerekir.
Şimdilik yaptığınız yoğurdu ve Sauerkraut adını verdiğimiz lahana turşusunu sadece evdekiler tüketsin. GAPS Beslenme Protokolünü hiç eksiksiz uygulamaya başladığınızda nasıl tüketeceğinizi ayrı bir konu başlığı olarak ileride yer yerdim. Kefir ve diğer fermente yiyecekleri daha sonra yapacaksınız. Ayrıca düzenli olarak probiyotik kullanıyorsanız dozunu yavaş yavaş azaltarak diyetinizden çıkarınız. Probiyotik adı veren faydali ve canlı mikropların hangi metabolitleri oluşturduğunu bilemeyiz. Çok güvenli ilerlemek için onları diyetimizden bir süreliğine çıkaracak, protokolü uygulamaya başladığınızda yavaş yavaş diyetinize tekrar eklemeye başlayacaksınız. Karbonhidratlar diyetinizden çıktığı için patojenik flora zaten azalmaya başlayacak ve mikrobiyata dengelenmeye başlayacaktır.
GAPS Günlüğü
İzin verilmeyen yiyecekleri diyetinizden çıkarıp, izin verilenlerle ilerlemeye başladığınızda GAPS günlüğü tutmaya başlayacaksınız. Günlükte; hastanızın yedikleri, içtikleri, kullandığı ilaçlar, aldığı besin destekleri, psikolojik ve fizyolojik semptomları, dışkılama durumu ve dışkısının özellikleri gibi notları yazacaksınız. Gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık, alerji vb. fizyolojik durumları yanında; sinirlilik, öfke, uykusuzluk gibi hangi psikolojik semptomlari gözlüyorsanız bunları da günlüğünüze yazmalısınız. Günlüğe yazdığınız veriler yol haritanızı belirleyecektir. Semptomlara bağlı olarak tolere edilebilen veya edilemeyen gıdaları günlüğünüze yazdığınız bilgilerle takip edeceksiniz. Diyete yeni katılan bir gıdaya vücudun verdiği tepkiyi gözleyerek, bu gıdayı ya diyette tutabilir veya tolere edilemeyen durumda diyetten çıkarıp daha sonra diyete ekleyebilirsiniz. Eğer kayıt tutmazsanız, her gün yediklerinizi, deneyimlerinizi aynen hatırlamanız zordur. GAPS Günlüğü, beslenme programınızın kaydını tutmanıza ve bu programın sağlığınızı nasıl etkilediğini görmenize yardımcı olacaktır. Günlüğünüzü her gün doğru bir şekilde, ayrıntılara da yer vererek doldurun; böylece beklenmedik bir semptomda buna neyin yol açtığını daha kolay analiz edebilirsiniz.
Her gün, gaitanızı (dışkınızı) sürekli gözleyiniz. Çünkü bağırsağınızın sağlığının en büyük göstergesi gaitanızın durumudur: yumuşak, aşırı sert, keçi pisliği gibi taneli, ishal, içinde sindirilmemiş yiyecekler bulunan, yeşilimsi veya açık sarı renkli, suda yüzen durumda olması, pis kokulu olması bağırsaklarınızın sorunlu olmasının göstergesidir. Ağrılı, sancılı, kanlı ve aşırı mukuslu olması ve bu durumun sürekli olması, gastroenteroloğa görünmenizi gerektirebilir. Ayrıca; günde bir defa iki defa tuvalete çıkma durumu en ideal olanıdır. Daha fazla sayıda tuvalete çıkmak veya 3-4 gün veya daha fazla aralıklarla çıkmak da sağlıksız çalışan bağırsakların göstergesidir. Bu nedenle günlüğünüze gaitanızın özelliğini ve değişimlerini mutlaka yazınız. Olması gereken gaita; kahverengi tonlarında, rahatsız etmeyen kokuda, tek bir parça veya birkaç küçük parçadan oluşur ve sağlıklı bir bağırsak belirtisi olarak kabul edilir. Tüketilen yiyecekler, gıda takviyeleri gaitanın farklı renklerde olmasına sebep olabilir. Diyetinize eklediğiniz bir yiyeceğe vücudunuzun verdiği tepkiyi gaita özelliğinden de anlayabilirsiniz. Her gün gaitanızı izlemeniz ve günlüğe kaydetmeniz çok önemlidir.
Bazen yediğiniz ve içtiğiniz dışında başka koşulları da yazmanız gerekebilir. Evini yeni dekore etmiş veya boyatmış olan bir yakınınızı ziyaret etmeniz, alışveriş için gittiğiniz bir mobilya mağazası, alışveriş merkezi, hastane vb. gibi ortamları bile kısaca not almalısınız. Toksik olan bu yerler hastalık semptomlarınızı tetikleyebilir.
Bence bir klasör alınız ve delikli ve çizgili A4 kağıtları alıp bu klasöre geçiriniz. Biraz diyette ilerledikten sonra ilk yapraktan başlayarak günlük tutmaya başlayınız.
Evimizde ve yaşam tarzımızda acilen yapılacak değişiklikler
Sayfa 145’in en sonunda yer aldığı gibi GAPS Protokolünün üç ayağı vardır:
- GAPS Diyeti veya GAPS Beslenmesi
- Besin Destekleri,
- Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Detoksifikasyon.
Kitapta bu üç ayak arka arkaya anlatıldığı için, önce GAPS diyeti, sonra besin destekleri, sonra da yaşam tarzı değişiklikleri ve detoksifikasyon olmak üzere sıralı olarak yapılacakmış gibi anlaşılıyor. Oysa tüm protokolün üç ayağının birlikte ilerlemesi gerekiyor. Önce GAPS diyetini uygulayayım, sonra besin destekleri daha sonra da GAPS yaşam tarzı ve detoksifikasyon diye bir durum yok. Diyeti uygularken, ağır metal bırakan tencereleri kullanırsanız, bulaşıklarınızı ve çamaşırlarınızı toksik kimyasallarla yıkarsanız, dişlerinizi içinde flor ve çeşitli kimyasalların bulunduğu diş macunları ile fırçalarsanız hastalığınıza neden olan toksisiteye yine maruz kalırsınız.
Bu konuyla ilgili olarak GAPS protokolüne hazırlanmaya başladığınız bu aşamada, bir yandan evinizi ve yaşam tarzınızı, toksin girişine engel olacak şekilde acilen yapmanız gerekenler var. Kullandığınız temizlik malzemeleri, bakım ürünleri, tencere vb. mutfak malzemeleri, su filtreleri, makyaj malzemeleri vb. konularla ilgili detaylı bilgilere 305.Sayfadaki GAP Sendromlular İçin Detoksifikasyon konusunda ulaşacaksınız. Ama GAPS Diyetini tam anlamıyla öğrenip uygulamaya başlamanız çok zaman alabilir ve 305 -316 arasındaki sayfalarda anlatılan konuya çok geç gelebilirsiniz. Bu bölümü iyice anlayıp içselleştirdikten sonra, evde kullandığınız tüm kişisel bakım ürünlerinizi ve temizlik ürünlerinizi değiştirmek zorunda kalacaksınız. Eğer kimyasal market ürünleri kullanıyorsanız, bunların yerine doğal, ekoojik, kimyasal içermeyen ürünlerle değiştirmek zorundasınız. Bu konuyla ilgili olarak kitap aldığınız bu siteden, kişisel bakım ürünlerinizi ve ev temizlik ürünlerinizi de alabilirsiniz. Diş fırçası, şampuan, saç kremi, el kremi, duş jeli vb. kişisel bakım ürünlerinizi https://gaps-shop.com/urun-kategori/kisisel-bakim/ linkinden görebilirsiniz. Aynı şekilde mutfak ve banyoda kullanacak olduğunuz deterjanları ve temizlik malzemelerini de linkinden inceleyebilirsiniz. https://gaps-shop.com/urun-kategori/ev-ve-yasam/ Bu ürünler ATOMY marka Güney Kore menşeili, ekolojik, doğal, sertifikalı, patentli ürünlerdir. Siteye üye olarak temin edebilirsiniz. 530 701 4868 numaralı telefonda veya info@gaps-shop.com adresine email atarak üyelik için destek alabilirsiniz.
Evimizde kullandığımız metal mutfak eşyaları mutlaka iyi kalite çelikten yapılmış olmalıdır. Cam, emaye, seramik, demir döküm, içi emaye kaplı tencereler de tercihlerimiz arasındadır. Plastik, alüminyum, teflon veya yapışmaz kapları asla kullanmıyoruz.
Mutfağımızda yer alması gereken en önemli cihaz su filtresidir. Sudaki toksik metallerin ve klorun süzülmesi aciliyeti olan bir durumdur. Özellikle kurşun su boruları, kurşun toksisitesinin en önemli kaynağıdır. Kurşunun vücuttan atılımı son derece yavaştır, yıllarca sürebiliyor ne yazık ki. Piyasada çeşitli su filtre çeşitleri mevcuttur. GAPS Fizyoloji ve Psikoloji kitaplarında da geçtiği gibi; ters ozmos su filtreleri suyun canlılığını yok ediyor. Günümüzde çok çeşitli su filtreleri bulunmaktadır. GAPS’la tanıştığımız 2013 yılından bu yana hem kendimiz için, hem de GAPS ailem için en ideal su filtresi arayışında oldum.
GAPS protokolünde su son derece önemli. İçtiğimiz sularda asbest, ağır metal, klor, flor, endüstriyel atıklar içermesi çok tehlikelidir. Barajlardaki su seviyesinin azalmasıyla, baraj dibinden gelen ağır metal ve asbest içeren şehir suları filtre edilmeden asla kullanılmamalıdır. İşte en büyük sorun, hangi su filtreleri kullanılmalıdır? Su filtrelerinin merdiven altı üretim olmamasına önem veriniz. Şu anda son derece ucuz su filtreleri mevcuttur. Kullanılan bütün malzemelerin kaliteli, antibakteriyel olması, önemlidir. Uluslararası kriterlere uygunluğunu gösteren akredite laboratuvarlarından sertifikalı olması gerekir. Üretici firmayı, nerede üretildiğini, garanti koşullarını mutlaka araştırınız. Hangi sistemlerle arındırıyor, arındırması yanında; PH düzeyi, mineral çeşitliliği, antioksidan su olup olmadığı, düşük ORP seviyesinde olması, suyun canlılığını geri kazanması gibi özellikleri olmalıdır. Bu kriterler doğrultusunda yaptığımız araştırmalar bizi Hoowell marka suyu canlandıran, mineralce zengin, pH derecesi 9.00 civarında olan antioksidan su üreten cihaza ulaştırdı. Bu cihazı https://hoowell.net/Referans/2025000100 linkini tıklayarak satın alabilirsiniz. .
Bulaşık ve çamaşır deterjanı dahil tüm temizlik malzemeleri mutlaka ekolojik, bitkisel, aynı zamanda doğa dostu olmalıdır. Aynı şekilde; diş macunu, sabun, şampuan, saç kremi, el kremi, nemlendirici gibi kişisel bakım ürünleri; makyaj malzemeleri, kozmetik ürünler, saç boyaları da organik olmak zorunda. Beynimizde ve tüm vücut dokularımızda bizi hasta eden toksinleri vücudumuzdan atmaya çalışırken, dışarıdan yeni toksin girişini engellemek zorundayız. Bugüne kadar GAPS’la tanıştığım 2013 yılından bu yana, hep arayış içindeydim. Evimde kullanacağım tüm temizlik ürünlerinin, bakım ürünlerinin nereden almalı ve temin etmeliydim. Ekolojik tüm ürünleri büyük marketlerden, internetten farklı markalardan da olsa bulmaya çalışıyordum. GAPS Protokolünü uygulayan ve kitabı alan herkes, “Gonca Hanım siz hangi temizlik malzemelerini kullanıyorsunuz? Hangi diş macununu, hangi su filtresini kullanıyorsunuz” Bu sorulara hiçbir zaman yeterli ve tatmin edici bir cevap veremedim. “Büyük marketlerden ekolojik ürünleri bulabilirsiniz, internetten araştırabilirsiniz” diyordum. Ama bugün geldiğim noktada; sizlere güvenerek, inanarak kullandığım markayı ve ürünleri tavsiye edebilirim. Tam 11 yıl sonra geç de olsa nihayet tam aradığım gibi GAPS Kriterlerine uygun her çeşit temizlik, bakım ve kozmetik ürünlerinin hepsini alabileceğim markayı keşfettiğim için çok mutluyum. ATOMY ürünlerinin tamamı Güney Kore menşeili; sertifikalı, patentli, bitkisel, organik, doğa dostu ürünler. GAPS Shop sitesinde bu ürünlerin sadece bir kısmına yer verdim. Ev ve Yaşam ürünleri, Bakım ürünleri kategorisi içinde yer alan ATOMY marka ürünlerini lütfen tek tek inceleyiniz. ATOMY marka ürünleri; üretim ile tüketim arasındaki tüm basamakları ortadan kaldırılmış. Bu nedenle çoğu ürün, kimyasallarından çok daha uygun fiyatta diyebilirim. Üyelik olması durumunda %20 indirimli almak da mümkün. Ayrıca alışveriş yaptıkça biriken puanlar nedeniyle ürünler daha da ucuza alınabiliyor. www.gaps-shop.com sitesini lütfen yeniden inceleyiniz
Besin Desteklerine kısa bir bakış
GAPS Protokolünün bir ayağı da gıda takviyeleri veya besin destekleridir. GAPS diyetini uygularken bazı besin öğelerini yiyeceklerimizle almamız mümkün değildir, bazılarının mutlaka desteklenmesi gerekir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgilere 247. Sayfadaki GAPS Kışılerı İçın Besın Destekleri bölümünde bulacaksınız. GAPS Beslenmesinde olabildiğince en az düzeyde besin desteği kullanılır. Sadece yiyeceklerle alamadığımız besin ögeleri, takviye edici gıdalarla desteklenir. Yiyeceklerle yeterince alamadığımız besin ögelerinin en başında Omega 3 gelir. ’ Şu anda doğal otlaklar, meralar olmadığı için, hayvanların sütlerinde, yağlarında, tavukların yumurtalarında Omega 3 yeterli miktarda bulunmaz, o nedenle mutlaka takviye edilmesi gerekir. Kitapları satın aldığınız GAPS Shop sitesinden, Besin Destekleri kategorisinden Omega 3 satın alabilirsiniz.
Ayrıca, gün boyu kapalı ortamlarda çalışanlar güneş ışığından yararlanamadıkları için D vitaminini de takviye edici gıda olarak tüketmelidirler. Eğer her gün öğle saatlerinde 45 dakika kadar çıplak derinize güneş ışığı gelecek şekilde güneşlenebiliyorsanız, vücudunuzun ihtiyacı olan D vitaminini oluşturmuş olacaksınız. Ama böyle bir imkanınız yoksa D vitamini takviyesine ihtiyacınız var demektir. Yine GAPS kitaplarınızı satın aldığınız GAPS Shop sitesinden D3K2 vitaminini satın alabilirsiniz.
Bağırsak sorunu olanların genellikle düşük mide asidi sorunu vardır ve bu konu çok ciddi bir durumdur. Sindirimin başlangıç noktası olan midenin PH’ın asidik olması için mide asidi güçlendirici kullanmanız gerekebilir. Tam bu noktada lütfen 297. sayfadaki sindirim enzimleri konusunu okumanızı, çok iyi anlamanızı ve Betain HCl & Pepsin takviyesini kullanmanızı öneririm.
Şu anda bulunduğunuz noktada; izin verilmeyen bütün yiyecekleri diyetinizden çıkardınız, tüm öğünlerde GAPS Temel Çorbası, et suyu, işkembe ve kelle paça çorbası, içinde yasaklı hiçbir gıdanın olmadığı çorba veya yemeklerle devam ediyorsunuz. Evinizi yeniden düzenlediniz, kullandığınız organik temizlik malzemeleri bakım ürünleri ile protokolün 3. Aşamasını da uygulamaya başladınız. Hiç zaman kaybetmeden iyileşme yolculuğuna başladınız ve ilerliyorsunuz. Şu anda izin verilmeyen yiyecekleri diyetinizden çıkardınız ve sadece izin verilen yiyecekleri kullanarak menülerini oluşturuyorsunuz. Ama şu ana kadar izin verilmeyenleri diyetinizden çıkarmakla TAM Diyet yapmış oluyorsunuz. Ama yine de kitapta anlatılan TAM GAPS Diyetini okuyunuz ve oradaki talimatlara uyarak biraz daha TAM diyette kalınız. Ardından kendinizi daha hazır hissettiğinizde, GİRİŞ diyetine geçiş yapınız. Bu diyet çeşidini tamamladığınızda tekrar Tam diyete geçiş yapınız. Bağırsak mikrobiyatanız dengelenince, sızdıran bağırsak sendromu tamamen iyileştikten sonra, Tam diyetten de çıkış yapacaksınız.
Bu ana kadar, mutfağınızda sadece izin verilen yiyecek ve içeceklere yer vererek ilerlediniz. İzin verilmeyenleri tamamen evinizden ve diyetinizden uzaklaştırdınız. Artık şeker ve nişasta içeren hiçbir yiyecek beslenmenizde yer almıyor. Ayrıca her çeşit market ürünü, paketlenmiş gıdalar, gazlı içecekler, hazır meyve suları, rafine tuz, margarinler, bitkisel yağlar da mutfağınıza girmiyor. Yemeklerinizi sadece hayvansal yağlarla veya sızma zeytinyağı ile yapıyorsunuz. Zeytinyağını yemek pişirirken değil, piştikten sonra salataya koyar gibi ekliyorsunuz. GAPS usulü et sularını, bu et suyuna yapılmış GAPS çorbalarını, işkembe ve kelle paça çorbalarını dolabınızdan eksik etmiyor ve her öğünde bunlardan birini mutlaka tüketiyorsunuz. Fermente lahana turşunuz da hazır, dolabınızda her an ev yapımı yoğurt da bulunuyor. Evinizde kullandığınız kimyasal temizlik ve bakım ürünlerinizi, kozmetiklerinizi de ekolojik olanlarla değiştirdiniz. Omega 3 ve D vitaminini besin desteklerini tüketmeye başladınız.
GAPS Tedavi protokolünün 3 ayağı olduğunu biliyorsunuz artık.
- GAPS Diyeti
- Besin destekleri.
- Detoksifikasyon ve yaşam tarzı değişiklikleri.
Protokolün ana unsuru, tedavinizin temeli iyileştirici olanı GAPS Diyeti’dir.. Bağırsakları tamamen iyileştirecek olan, bağırsak duvarını sızdırmaz yapan, mikrobiyatayı dengeleyen Giriş Diyetidir. Bu ana Tam Diyet’le devam ettik. Şu anda, beslenmenizde sadece izin verilenler yer alıyor ve izin verilmeyenleri tamamen çıkardınız. Tüm mutfak hazırlıklarınızı tamamlamanız, GAPS diyete adapte olmanız, metabolizmanızı hazırlamanız açısından Tam diyetle başladınız.
Tam diyette ilerlerken bir yandan GAPS Giriş Diyetini çok iyi öğrenmelisiniz. Bağırsak mikrobiyatasını dengeleyecek ve bağırsak duvarını geçirmez hale getirecek olan Giriş diyetidir. Giriş ve Tam diyeti çok iyi öğrenmeniz için mutlaka GAPS Türkiye youtube kanalını izleyiniz. https://www.youtube.com/@GAPSTurkiye Bu kanalda, Dr.Asuman Kaplan ile benim birlikte sunduğumuz, GAPS Protokolü linkinde yer alan bütün videoları izleyiniz.
GAPS Giriş Diyetinin kendi içinde 6 aşaması vardır. Bu aşamalardaki ilerlemeyi; sanki 8 aylık bir bebeğin bağırsaklarının önce sıvı gıdalarla tanıştırılması, yavaş yavaş katı gıdalara geçilmesi ve katı gıdaların teker teker alıştırılması gibi düşünebilirsiniz. Giriş diyetinin birinci aşamasında sadece et suları, lif içermeyen sebzelerle et sularına yapılmış çorbalardır. Kitabınızda tüm aşamalar ayrıntılı biçimde ve herkesin anlayacağı şekilde anlatılmaktadır. Bu konuları çok iyi öğrenmelisiniz. GAPS sertifikalı hiçbir uzman size bu detayları öğretemez, bu detayların takibini yapması da pek mümkün değildir. Bu iş size düşüyor. Tekrar altını çiziyorum, kitapla birlikte GAPS Türkiye youtube kanalını sürekli takip ediniz, Ayrıca Dr.Natasha Campbell-McBride’ın www.gaps.me sitesinin, FAQs (Frequently Asked Questions – Sık sorulan sorular) linkinden sürekli olarak yararlanınız. Buradan her konudaki sorularınıza cevap bulabilirsiniz. Bilgi kirliliğinin olduğu internet ortamında sizi yanıltan pek çok bilgi karşınıza çıkacaktır. Sizin en büyük referans kaynağınız www.gaps.me sitesi ve GAPS Türkiye’nin youtube kanalıdır.
GAPS Giriş diyetine başlamadan önce, aşağıdaki kritik konuları çok yi öğrenmenizi öneririm
Yiyecekleri Diyetinize Dahil Etme Yöntemi
Giriş diyetine başladığınızda önce bütün yiyecekler diyetten çıkıyor. Giriş diyetinin birinci aşamasında ve bitkisiz diyetin ilk aşamalarında ciddi bir eliminasyon vardır. Diyette sadece et suları, GAPS temel çorbaları, zencefil çayı. Bağırsakların dinlenmesine ve yeniden yapılanmasına fırsat verildiği çok önemli bir aşamadır. Bu aşamadan sonra, bir sonraki aşamaya geçtiğimizde yeni yiyecekler ekleniyor. 8 aylık bir bebeğin bağırsakları gibi düşünün, teker teker ve çok dikkatli eklemelisiniz. Gerçek bir alerjiyi, detoks tepkisini ve die-off etkisini önlemek amacıyla, yeni eklediğiniz her gıdayı az bir miktarla başlamak ve vücudunuzun tepkilerini gözleyerek o gıdayı ya diyetten çıkarmak veya kademeli olarak artırarak ilerlemek gerekir. Ama öncelikle diyete yeni eklediğiniz her gıdayı, içeceği veya besin desteğini; GAPS kitabının 165. Sayfasında anlatıldığı gibi, duyarlılık testi yaparak diyete ekleyiniz.GAPS Diyetiniz boyunca, yeni bir gıdayı veya besin desteğini diyete eklerken çok dikkatli olunmalıdır. Özellikle MS, ülseratif kolit, çölyak, epilepsi, romatoid artrit, diyabet 1, metabolik sendrom vb. gibi otoimmün kaynaklı olan veya ciddi bir sağlık probleminiz varsa. Unutmayın, siz yeni bir bağırsak dokusu ve mikrobiyata oluşturuyorsunuz.
Yeni bir gıdayı diyetinize katmada tercih edilen miktar; yetişkinler için günde bir tatlı kaşığı, çocuklarda bir çay kaşığı, bebeklerde birkaç damladır. Yeni bir gıdayı diyetinize önerilen miktarda ekleyiniz ve ertesi gün tepkilerinizi gözleyiniz: kaşıntı, kızarıklık, ishal, gaz, şişkinlik, psikolojik semptomlarda artış vb. var mı? Olumsuz bir tepki varsa, bağırsaklarınız henüz o yiyeceği veya içeceğe hazır değil demektir, o gıdayı diyetten çıkarınız ve kendinizde biraz iyileşme gözledikten sonra tekrar diyetinize eklemeyi deneyiniz. Eğer olumsuz bir tepki yoksa kademeli olarak, gözlemeye fırsat olacak şekilde birer gün atlayarak artırınız:1. 3. 5. 7. Gün gibi. Diyete eklediğiniz yiyeceği ve tepkilerinizi günlüğünüze yazınız. Aynı anda birkaç farklı gıdayı eklemeyiniz, tek bir yiyecek ekleyiniz. Bir yiyeceğin etkisini anlamak için fazla sayıda değişken olmamalıdır. Diyelim ki Giriş diyetinin ikinci aşamasına geçtiniz, ikini aşama yiyecekleri; yumurta, güveçler, avakadodur. Siz ayni anda hepsini birden diyete eklememelisiniz. Teker teker, az bir miktarla, kontrollü ve kademeli ilerlemelisiniz.
Şimdi başka bir kritik konuya geçeceğiz.
Süt Ürünlerine Başlama Planı (sayfa 127)
Süt ve sütten yapılan tüm ürünlerin diyette yer alması hassas bir konudur. Laktoz ve kazein bazı kişilerde sindirimi açısından çok sıkıntı yaratabilir. Bu ürünlere de çok dikkatli diyete eklemek veya diyette tutmak gerekir. Bu konuda süt ve süt ürünlerinin diyete nasıl dahil edilmesi gerektiği ayrıntılı olarak anlatılmaktadır. Hangi diyet çeşidini uygularsanız uygulayın, süt ürünlerini diyete dahil etmekte çok acele edilmemesi gerekir. Vücudun olabildiğince kazeinden temizlenmesine fırsat verilmesi yanında, bağırsakların kazeini sindirebilecek kadar iyileşmesi gerekir. Bu plana göre önce saflaştırılmış tereyağı ile başlayan süreç, sonra tereyağı, sonra yoğurt suyu, kefir suyu, ekşi krema, yoğurt, kefir, peynir şeklinde devam eder. Saflaştırılmış tereyağı ile peynire geçen süreç bir yılda tamamlanır. Unutmayın bu plan, tam diyetle devam edecek olanlar ve sütü ürünlerine tepkisi olanlar, laktoz ve kazeini sindiremeyenler içindir.
Probiyotiklerin ve probiyotik gıdaların diyete eklenmesi
GAPS diyetinin en kritik olan konularından birisi, probiyotiklerin veya probiyotik gıdaların beslenmenizde nasıl, ne zaman ve hangi dozda yer alması gerektiğidir. Bu konuya geçmeden önce 249. sayfadaki Probiyotikler konusunu bir kez daha okumanızı öneririm. Bağırsak mikrobiyatasını dengelemek protokolün en önemli amaçlarından birisi olsa da ve bu konuda probiyotiklerin önemi çok büyük olsa da, diyete eklenmesinde çok dikkatli olunması gerekir. Bilinçsiz probiyotik veya probiyotik gıda kullanımı sizi çok sıkıntıya sokabilir. Biliyorsunuz, bağırsaklarımızda bizim lehimize çalışan ve faydalı olan bakteri ve mantar türü mikroorganizmalara probiyotik, bizim aleyhimize çalışan, bizi hasta eden mikroorganizmalara ise patojen adı verilir. Eğer bir anda çok miktarda probiyotik kullanırsanız, patojenler zarar görürler; kendilerini korumak için ortama toksin yayarlar veya bünyelerinde biriken toksinleri, özellikle toksik metalleri bağırsak ortamına bırakırlar. Bu durum şikayetçi olduğunuz hastalık semptomların şiddetini daha da artırabilir. Yoğurt, kefir, fermente lahana çok faydalı, o halde bunlardan çok çok yemeliyim mantığı çok tehlikelidir. Veya eczacınız size probiyotik önerdi, günde 1 veya 2 kapsül de kullanabileceğinizi tavsiye etti ise, tehlikeli bir durum yine. Probiyotik kullanımını diyet aşamalarından veya çeşitlerinden ayrı ve bağımsız tutmalısınız.
Kitabı aldınız, önce izin verilmeyen gıdaları diyetinizden çıkardınız, sonra Tam diyetle devam ediyorsunuz, ardından Giriş diyetine başladınız, sonra tekrar tam diyete geçtiniz. Veya bitkisiz GAPS diyetine başladınız, sonra Giriş diyetine ardından Tam diyete geçtiniz. Bazen de Giriş diyetinin aşamalarında kalma süreleriniz çok uzayabilir. Giriş diyetinin birinci aşamasında 3 ay kalanları biliyorum. Bazen aşamalar arasında gidip gelme durumları olabilir. Birinci aşamadaki birkaç kaşık fermente lahana suyu ile başlamanız ve kademe kademe artırmanız önerilmiş ise, bu şekilde devam edilemez doğal olarak. Bu nedenlerle, probiyotk kullanım aşamalarını diyet aşamaları ve çeşitlerinden bağımsız tutarak ilerlemeniz en güvenli bir yoldur. Probiyotik kullanımında, gelmek istediğimiz nokta; her çeşit fermente gıdayı (yoğurt, kefir, fermente lahana turşusu, fermente içecekler, kombuçya çayı, GAPS turşuları) sorunsuzca ve özgürce tüketmektir. Bağırsak mikrobiyatasını dengelemek, ömür boyu sağlıklı bir mikrobiyataya sahip olmak için bağırsak mikrobiyatasındaki faydalı mikroorganizmaların sayısının fazla ve çeşitli olması yanında patojenlerden çok daha fazla olması gerekir.
GAPS Protokolünü uygulamaya başladığınızda, probiyotik kullanıyor muydunuz? Çünkü, probiyotik kullanımı yaygınlaştı, eczacılar bile size probiyotik öneriyor ve kullanmaya başlıyorsunuz. Veya evinizde ev yoğurdu, kefir yapıyor tüketiyor da olabilirsiniz. Eğer çok ciddi otoimmün sorununuz ve kronik hastalığınız yoksa, sizde sıkıntı yaratan bir durum yoksa devam edebilirsiniz. GAPS Danışmanı olan doktor arkadaşlarımızın tavsiyelerine göre, diyete hazırlık çalışmaları yaptığınız dönemde; 140. Sayfada izin verilmeyen yiyecekleri diyetten çıkardığınız aşamada, probiyotik gıdaların da yavaş yavaş diyetten çıkarılmasını tavsiye ediyorlar. GAPS Protokolünü tam anlamıyla öğrenip uygulamaya başlamanız, evinizi hazırlamanız hemen hemen iki ay sürer. Bu süre zarfında zaten izin verilmeyen yiyecekler diyetten çıktığı için bağırsak mikrobiyatası dengelenmeye başlayacaktır. Tüm probiyotik gıdalar zaten teker diyete yavaş yavaş eklenecektir. İzin verilmeyen gıdaları diyetten çıkarma süresi boyunca, probiyotik ilavesi yapmayınız. Tam anlamıyla tedavi aşamasına geldiğinizde, seçtiğiniz diyetle ilerlemeye başladığınızda probiyotik gıdalr diyete az bir miktarla başlanıp, kademeli artırarak ve tepkilerinizi gözleyerek devam ediniz.
Giriş diyeti aşamalarındaki probiyotik gıdaların tüketme sırası, probiyotik kullanma aşamalarını hakkında bilgi verir. Önce fermente lahana suyu veya fermente sebze suyunu, içtiğiniz çorbalara veya et sularına ekleyerek başlıyorsunuz. Doz olarak ise; yetişkinlere bir tatlı kaşığı, çocuklar çay kaşığı, bebekler damla ölçüsü ile ilerlenecektir. Önce bir dozla başlanacak, semptomlar gözlenerek kademeli olarak hedeflenen doza ulaşıncaya kadar artırılacak. Her bir probiyotik çeşidi için, aşağı yukarı hedeflenen doz; yetişkinlerde bir çay bardağı, çocuklarda kahve fincanı, bebeklerde bir tatlı kaşığına kadar çıkmaktır.
Fermente sıvının hedeflenen dozuna ulaştıktan sonra, aynı dozda devam ediniz. Fermente sıvının ardından diyetinize yoğurt suyu ile devam ediniz. Günde bir dozla başlayıp, sürekli semptomları gözleyerek birkaç gün ara ile kademeli olarak ilerleyiniz, hedeflenen doza kadar kademeli ve dikkatli ilerleyiniz. Bu süre içinde belki Giriş diyetinin birinci aşamadasınızdır, belki ikinci, belki de bitkisiz GAPS diyetinde, belki de ketojenik diyettesiniz. Probiyotik gıda tüketimi, diyet çeşitlerinden ve kademelerinden farklıdır. Yoğurt suyunu da hedeflenen doza ulaşıncaya kadar dikkatlice ve birkaç gün ara ile kademeli olarak artırmaya devam ediniz. Eğer semptomlarda artış hissediyorsanız hemen güvenli olan doza dönüp o dozda devam ediniz.
Yoğurt suyunda hedeflenen doza ulaşmış iseniz ve hiç sorun yaşamıyorsanız, kefir suyuna geçebilirsiniz. Kefir içinde 200 çeşit civarımda probiyotik canlı içeren çok güçlü bir probyotiktir. Sorun yaşama riskiniz olabilir, çok dikkatli ilerlemelisiniz. Önce birkaç gün bir doz, sonra iki doz gibi.. kademeli olarak ilerleyiniz. Sorun yaşadığınız an geriye dönük en güvenli probiyotik dozuyla devam ediniz. 2-3 hafta sonra kaldığınız yerden devam ediniz. Artık konunun mantığını anladığınızı düşünüyorum. Nasıl ilerleyeceğinizi kavradınız.
Sıvı probiyotiklerden sonra, fermente sebzelere yani katı fermentelere geçebilirsiniz; lahana turşusu, fermente sebze gibi. Yine günde bir dozla başlayınız 2-5 gün devam ediniz, sonra iki katına çıkarınız 2-5 gün devam ediniz. Bir sorun yaşamıyorsanız hedeflenen doza kadar ulaşınız, Yine kontrollü, yine kademeli olarak ilerleyerek tabii.
Fermente sebzelerden sonra ekşi kremaya geçiş yapabilirsiniz. Yine günde bir dozla başlayıp sorun yoksa 2-5 gün devam ederek ikinci doza geçiniz. Yine bir sorun yaşamıyorsanız 2-5 gün devam ederek üçüncü doza … şeklinde devam ediniz, günde hedeflenen doza ulaşıncaya kadar. Bu arada diğer probiyotik gıdalar da diyetinizden çıkmadan devam ediyor olmalı.
Ekşi kremanın ardından yoğurt suyu yerine yoğurdun kendisini ekleyiniz. Bir çay bardağı yoğurt suyu tüketiyorsanız, onun yerine bir kase yoğurt, tüketebilirsiniz. Yine dikkatli gözlemleyerek ve kademeli olarak ilerleyerek, kefir suyu yerine kefirin kendisini tüketebilirsiniz. Kefir de sorunsuz bir şekilde diyete dahil olduktan sonra tüm fermente gıdaları tüketebilecek durumdasınız demektir. Bu noktaya belki dokuz ayda, belki de bir yılda belki de iki yılda gelebilirsiniz.
Probiyotik tüketiminde bazı istisna durumlar olabilir. Eğer histamin intoleransınız varsa, sebze veya süt temelli probiyotiklerden uzak durmalı, sadece ticari probiyotikleri kullanmalısınız. Kapsül veya toz şeklinde ise bıçağın ucunda az bir miktar kullanarak başlamalısınız, yine 2-5 güm kadar aynı doz, bir sorun yaşanmıyorsa iki katına çıkarak yine 2-5 gün şeklinde kademeli olarak artırabilirsiniz. Günde bir kapsüle çıkıncaya kadar.
Eğer ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalması SIBO sorununuz varsa, hiç probiyotik kullanmadan diyeti sürdüreceksiniz. Diyetten mikroorganizmaları besleyen karbonhidratlar kalktığı için bir süre sonra aşırı bakteri çoğalma durumu dengeye gelecek ve diyetinize probiyotik eklemeye başlayabilirsiniz.
Giriş Diyetinde bir sonraki aşamaya geçmek için kriterler nelerdir?
GAPS kitabını alanların ve GAPS Diyetini uygulamaya başlayanların en çok sorduğu sorulardan birisi; “Aşamalarda ne kadar kalmalıyım? Bir sonraki aşamaya ne zaman geçmeliyim?” GAPS Diyeti kişiselleştirilmiş bir diyettir. Belli ilkeleri, uygulama kriterleri kesindir ama aşamalarda kalma süreleriyle ilgili kesin kurallar yoktur. Herkes hastalık semptomlarına, yaşa, çalışma hayatı koşullarına, metabolizmaya göre farklılıklar gösterecektir. Önemli olan diyetin mantığını bilmek ve hastanın verdiği tepkileri çok iyi gözleyerek kademeli olarak ilerlemektir.
Bazıları Giriş Diyetiyle başlamayı göze alamazlar veya koşulları Giriş Diyetini yapmaya uygun değildir; Tam Diyetle başlar ve hazır olduğu bir zamanda Giriş Diyetine döner. Giriş Diyeti bağırsak hasarını ve sızdıran bağırsak sendromunu iyileştirdiği için özellikle başlangıç aşamalarında uzun süre kalınması, bağırsağın iyileşmesi açısından son derece önemlidir. Otoimmün hastalıklar, epilepsi, çölyak, MS, diyabet 1, ülseratif kolit, romatoid artrit, ALS gibi ağır vakalarda, Giriş Diyetinin ilk iki aşamasında ne kadar uzun süre kalabiliyorsanız, ne kadar dayanabiliyorsanız dayanın. Dr. Natasha Campbell-McBride, bu tür ağır vakaların ikinci aşamada sürekli kalmalarını ve ara sıra Tam Diyete geçmelerini öneriyor.
Daha sonra geçtiğiniz üçüncü aşamada, ikinci aşamadan daha çok, dördüncü aşamada biraz daha uzun, beşinci aşamada daha da uzun, altıncı aşamada semptomlar tamamen ortadan kalkıp, stabil bir durumda uzun süre kalıncaya kadar devam ediniz. Aşamaların geçişinde bize yardımcı olacak diğer bir kriter de şudur: her aşamada belirgin olarak bazı semptomlarınızın azaldığını fark edinceye kadar, yani iyileşme belirtileri görünceye kadar o aşamada kalın. Örneğin; birinci aşamadan ikinci aşamaya geçtiniz, biraz o aşamada kaldınız, mutlaka bir şeylerin iyi gittiğini bazı semptomlarınızın azaldığını veya yok olduğunu fark etmelisiniz. Bu durum, bağırsakta iyileşmenin olduğunun göstergesidir. Sürekli ve düzenli olarak mutlaka bir aşamadan diğer bir üst aşamaya geçmek zorunda değilsiniz. Bazı semptomlarınızda geri gelme durumu olması durumunda, aşamalar arasında bir dans gibi gidip gelebilirsiniz. Beşinci aşamadan 4. veya 3. aşamaya, altıncı aşamadan 4. veya 5. aşamaya gibi. Hatta bazen fırsat buldukça birinci veya ikinci aşamaya geçebilir ve bu aşamalarda birkaç gün de kalabilirsiniz. Ama probiyotik miktarınızı değiştirmeden ve detoks sularınızı diyetten çıkarmadan. Özellikle çalışma hayatında olanlar, ileri aşamalarda olsalar bile hafta sonları veya tatillerde başlangıç aşamalarına dönebilirler.
Bazen diyete yeni eklenen bir yiyecek karın ağrısı ve dışkı değişikliği yapabilir veya eski semptomlarınızı tetikleyebilir. Demek ki, bağırsaklarınız henüz bu yiyeceği sindirebilecek durumda değil demektir. Sorun yaratan bu yiyecekleri bu programda belirtilenden daha sonra eklemeniz gerekebilir.
Ketozis Durumu Olursa Sorun Etmeyiniz
GAPS Diyetine başladığınızda karbonhidratlar diyetten çıkarıldığı için ketozis durumu ortaya çıkabilir. Ketozis tıbbi terim olarak metabolik anlamda, kan değerlerindeki ketonların normal seviyesinden daha fazla bulunması durumudur. Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız ketojenik diyette, kandaki keton miktarı hep yüksek seviyede tutulur. Yağın enerji kaynağı olarak kullanılmasına geçiş aşamasında keton yükselmesi normaldir. Ketojenik diyette olan durum da budur. Diyabetik ketoz ile karıştırılmamalıdır, diyabetik ketoz çok farklı bir durumdur ve bu durumun diyet nedeniyle olan keton yükselmesiyle hiçbir alakası yoktur. Şekerin vücudun ana enerji kaynağı olduğu bilgisi ile pompalandı yıllardır. Oysa vücuttaki tüm hücrelerin büyük çoğunluğu yağları bir enerji kaynağı olarak
Kullandığını öğreneceksiniz Fizyoloji kitabından. Özellikle kalbiniz, kaslarınız, iç organlarınız vb. Yağın enerji kaynağı olarak kullanılması durumunda kanda keton cisimleri oluşur. Diyetten dolayı oluşan Ketozdan korkmamıza gerek yok, şekerin diyetten kaldırılmasıyla ortaya çıkan keton yükselmesi metabolizmanın doğal tepkisidir. GAPS Diyetine başladığınızda, geçici olarak ketozis durumunu yaşayabilirsiniz; çünkü metabolizmanız enerji elde etmek için yağları kullanmaya başlamıştır. Bu geçiş sürecinde kan değerlerinde keton miktarı normal değerlerinden daha yüksek olabilir, geçici halsizlik ve yorgunluk hissi görülebilir. Bu durum geçicidir ve tehlikeli bir durum değildir. Diyete sebzelerin daha çok eklenmesi; özellikle havucun, soğanın, balkabağının artırılmasıyla; bitki çaylarına tatlandırıcı olarak doğal balın katılmasıyla aşılabilecek geçici bir durumdur.
Sonuç olarak GAPS Diyetine başladığınızda, kandaki ketonun geçici olarak yükselmesinin hiçbir sakıncası yoktur. Bu durum geçicidir ve tehlikeli bir durum değildir. Ketojenik diyet yapanların keton seviyelerinin yükseltilmesi tedavinin en önemli amacıdır, diyabetik ketozis ile hiç alakası yoktur
Kabızlık veya İshal Durumlarında ne yapmalısınız?
GAPS diyetini uygulamaya başladığınızda, özellikle Bitkisiz GAPS Diyetini veya Giriş diyetinin ilk aşamalarını uyguluyorsanız kabızlık durumu yaşayabilirsiniz. Bazen de tersi bir durum ishal olabilirsiniz. Sayfa 421 de Bağırsak Yönetimi konusuna gidin hemen, o bölümde neler yapmanız gerektiği çok detaylı olarak anlatılmıştır. Bu konudaki talimatlara uymalısınız.
Yağın Sindirimi İçin
GAPS sorunu olanlar genellikle yağın sindiriminde sorun yaşarlar, bazılarının da safra kesesi alınmıştır. Ayrıca, hepimiz yağdan ve özellikle de hayvansal yağlardan korkutulduğumuz için yağsız bir beslenmeye alışığız. Oysa GAPS Diyeti yağlı bir diyettir. Eğer birdenbire yağ oranı yüksek olan GAPS Diyetine geçerseniz, karaciğerimiz bu yeni duruma hemen adapte olamayacak ve yeterince yüksek yağ miktarını sindirmeye yardımcı olacak safrayı üretemeyecektir. Bu nedenledir ki, GAPS Diyetine başladığınızda yağın miktarı yavaş yavaş artırılmalıdır. Diyetin başında her yemekte veya her et suyu ve sebze çorbasına 1 tatlı kaşığı kadar yağ ile başlayın ve her gün yağın miktarını kademeli olarak artırın. Hayvansal yağların bağırsakların iyileşmesinde son derece önemi olduğu için, sindirebildiğiniz sürece istediğiniz miktarda tüketebilirsiniz. Yağı yeterince sindirip sindiremediğinizi anlamak için, dışkınızın rengini kontrol edin. Eğer dışkınızın rengi açık renk ve tuvalette suyun yüzünde duruyorsa, yağ miktarı fazla gelmiştir, henüz bu yağı sindirmeye yardımcı olacak miktarda safra üretilemiyor demektir; yağ miktarını biraz azaltmalısınız. Eğer dışkınızın rengi yeşilimsi ise; safra fazla salgılanıyor, tükettiğiniz yağ miktarı safraya göre az demektir. Dr. Natasha Campbell-McBride bağırsaklarınızın sindirim kapasitesini artırmak ve yağlı diyete adapte olmak için, kahve lavmanı yapmanızı ve ‘GAPS-Shake’ içmenizi öneriyor. Sayfa 89’da GAPS Shake tarifini ve sayfa 432’de ise kahve lavmanı tarifini bulabilirsiniz.
Düşük mide asidi sorunu, midenin sindirime hazırlanması
GAPS hastası olan çoğu kişide mide asidi düşük seviyededir. Bu nedenle mide asidi düşük olanlar; mide ekşimesi, reflü, hazımsızlık veya benzeri sorunlar yaşarlar. Midesi sağlıklı olan bir insanın midesi asidiktir ve pH seviyesi 1.5-2 civarındadır. Oysa GAPS hastalarında mide asidi pH seviyesi 4-5 civarındadır ve yeterince pepsin (et, yumurta gibi proteinli besinlerin sindirimi için gerekli olan enzim) üretemez. Bu nedenle sindirimin en önemli aşaması olan mide sindirim, yeterince gerçekleşemez. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için sayfa 382’deki Mide asidi güçlendirici konusunu okumalı ve uygulamalısınız. Başlangıçta sindirim enzimi Betain HCL & Pepsin desteği kullanarak devam edip, yemeklerden önce fermente lahana turşusunun suyunu veya kendisini yemeniz de mide asidi sorununu çözecektir. Zaman içinde mide asidi sorunu iyileşmeye başlayacak ve mide asidi üretimi doğal durumuna dönecektir. Bu konuyla birlikte sayfa 487’deki mide sorunları konusunu mutlaka okumalısınız. Her GAPS sorunu olan, mide sorunları yaşamaya adaydır. Sayfa 487 deki değerli bilgileri öğrenmenin tam zamanı.
GAPS Diyeti sırasında ilaç kullanımı
GAPS hastaları genellikle ilaç kullanmaktadırlar. Psikiyatrik, nörolojik, hipotiroid, akut enfeksiyon, uykusuzluk, ağrı ve çoğu fiziksel şikayetler gibi nedenlerle ilaç kullanımı yaygındır. GAPS Tedavi Protokolüyle iyileşmeye başladıkça, ilaca daha duyarlı hale gelecek, ilaçlar veya dozları fazla gelmeye başlayacak ve ilacın yan etkileri daha çok ortaya çıkmaya başlayacaktır. Daha önce hissetmediğiniz yan etkileri görmeye başlayabilirsiniz. Bu durumda, ilaç dozunu veya ilaç türünü ayarlaması için, GAPS danışman doktorunuzla veya özel doktorunuzla mutlaka görüşünüz. GAPS Tedavi Protokolüyle birçok kişinin ilaç ihtiyacı büyük ölçüde azalır veya zamanla ortadan kalkabilir. Bu durumlarda ilaçlar aniden değil, yavaş yavaş dozu azaltılarak bırakılmalıdır veya belli bir süre küçük bir dozda devam edilmelidir. Burada işin zor tarafı bazı ilaçların ömür boyu kullanılması gerektiğini söyleyen ve bazı hastalıkların asla iyileşemeyeceğine inanmış doktorlara bu durumu kabul ettiremezsiniz. GAPS Danışmanı doktorlar, GETAT uzmanı doktorlar, tamamlayıcı tıp doktorları bu konuda size yardımcı olabilirler.
Çocukları veya ergenleri GAPS diyetine başlatma sorunlarının aşılması
GAPS hastalarının genel problemlerinden biri de karbonhidratlı gıdalara, işlenmiş gıdalara aşırı düşkün olmalarıdır. Aslında yaşanan bir tür bağımlılıktır. Karbonhidratlardaki şeker bağırsaktaki mantarların beslenmesi için harika bir yiyecektir. Mantarlar bu yiyeceklerdeki şekeri fermente ederek etil alkol üretirler. Karbonhidratlara bağımlı olan kişiler, aslında bu yiyeceklerin ürettiği alkole bağımlıdırlar. Aynı zamanda işlenmiş gıdalara konulan bazı katkı maddeleri bağımlılık yapıcıdır. O nedenle çocukları, ergenleri veya çoğu yetişkinleri, GAPS yiyeceklerine yönlendirmek gerçekten zordur. Özellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocukların ortalama %60-70’inin bazen iki veya üç yiyecekten oluşan, son derece sınırlı bir beslenme durumu vardır. Sadece ekmek, pilav ve kraker yer mesela. Veya sadece makarna, pasta yer ve kola içer. Bu kişilere GAPS Diyetini aynen uygulatmak ve hele Giriş Diyetinden başlatmak son derece zorlu olacaktır, hatta mümkün olmayabilir. O nedenle çocuklarda ve ergenlerde
GAPS Tedavi Protokolünü Giriş Diyetinden aynen başlatmayı düşünmeyiniz.
Mutlaka kırılması gereken kısır bir döngü yaşanmaktadır. Bağımlı oldukları sınırlı yiyecekler bağırsak florasındaki patojen bakterileri besler, patojen bakteriler çoğaldıkça bağımlılık yapan yiyecekleri daha çok ister. Ağızdaki tat alma tomurcukları da, işlenmiş yiyeceklerdeki ve karbonhidratlardaki lezzeti algılayacak şekilde duyarlıdır. Diğer tat alma tomurcukları ise adeta bloke olmuştur. Bu döngünün kırılması; işin en zor, en stresli, hatta imkansız gibi görünen kısmıdır. Çoğu annenin bu noktada pes ettiğini ve diyetten vazgeçtiğini biliyorum. Bu noktada anne ve babanın kesinlikle kararlı olması ve birlikte hareket etmeleri gerekir. Eğer diyetin başında pes ederseniz, pes edeceğiniz öylesine ağır durumlar olacak ki, neredeyse hayattan pes etme noktasına geleceksiniz! Lütfen pes etmeyin. Karbonhidratlı gıdalara ve işlenmiş gıdalara bağımlı olan GAPS’lı kişilerde, direkt GAPS Giriş Diyetiyle başlamak riskli olabilir. Hatta GAPS Tam Diyetle başlatmak dahi mümkün olmayabilir.
Bu gibi durumlarda diyete yavaş yavaş girilmelidir. İzin verilmeyen yiyecekler; diyetten teker teker kaldırılırken, yerine izin verilen yiyecekler teker teker dahil edilebilir. Örneğin; hazır dondurma yerine evde yapacağınız ballı dondurma geçebilir. Kitapta tarif edilen kekleri, kurabiyeleri ona zararlı olan market ürünleriyle değiştirebilirsiniz. Kola yerine; muz, çilek vb. meyvelerle, hindistan cevizi veya badem sütüyle smoothie hazırlayabileceğiniz gibi, çok lezzetli meyve suları hazırlayabilirsiniz. Su kefiriyle, kombu çayıyla lezzetli içecekler yapabilir ve bunları kola veya diğer gazlı içeceklerle yer değiştirebilirsiniz. Tatlı, pasta, kek, çikolata vb. alışkanlığı olan çocuklar; fermente yiyeceklere alıştırıldıkça (turşu, peynir altı suyu ile fermente edilmiş sebzeler ve fermente sebze suları, yoğurt, ekşi krema) şeker bağımlılığı azalmaya başlar. Sadece fermente gıdaların diyete dikkatli dahil edilmesi konusuna dikkat edilmelidir Özellikle ekşi krema son derece lezzetli olduğu için, kahvaltılarında ve uygun olan yiyeceklere konarak başlangıç noktası olabilir. Salatalık turşusunu her çocuk sever, havuç turşusunu kabul edebilirler. Fermente gıdalar şeker bağımlılığını kırmada anahtar faktör olabiliyor. Çünkü fermente gıdalar, dildeki tatlı reseptörlerini bloke eder ve hatta dönüştürür. Bu nedenle de zaman içinde çocuklar, probiyotik gıdalardan ve ekşi yiyeceklerden hoşlanmaya başlayacaklar ve GAPS çorbalarına yemeklerine itiraz etmeyeceklerdir Ayrıca patojen bakterileri ve mayaları besleyen şekerli ve nişastalı gıdalar diyetten uzaklaştıkça daha önce yemeyi reddettiği yiyecekleri yemeye başlayacaktır. Böylece diyette izin verilmeyen yiyeceklerden, izin verilenlere doğru adım adım geçiş yapmak mümkün olabilir. Zaman içinde et sularını, fermente gıdaları da artırınca hızlı bir iyileşme sağlamak mümkün olacaktır.
Sonuç olarak; ergenlere ve 4-5 yaş üstü çocuklara GAPS Diyetini uygulatmak çok zor olsa da, bu zorluğu mutlaka aşmak ve kısır döngüyü kırmak zorundasınız. Çocuğunuzun bir geleceği olmasını garanti etmek istiyorsanız, bağırsak florasını yeniden oluşturmak için, bütün zorlukları aşıp GAPS Tedavi Protokolünü uygulamalısınız. Sağlıklı bir bağırsak florası olmadan, sağlıklı bir bedenden ve sağlıklı bir beyinden söz edilemez.
Hipoglisemi / Düşük kan şekerini önlemek için
GAPS hastası olanlar, genellikle düşük kan şekerinden şikayetçidirler veya bazılarına da hipoglisemi teşhisi konulmuştur. GAPS beslenme protokolü zaman içinde bu sorunu da giderecektir, fakat protokolün başlarında düşük kan şekeri için de önlemler alınması gereklidir. Düşük kan şekerini önlemek için Dr. Campbell McBride’ın; eğitimlerinde, konferanslarında ve www.gaps.me sitesinde önerdiği doğal bir yöntem vardır. Bir kavanoza biraz saflaştırılmış tereyağını, biraz organik balla (tadını düzeltmeye yetecek kadar) karıştırmanızı, gün boyu yanınızda taşıyarak her yarım saatte bir bu karışımdan bir tatlı kaşığı kadar yemenizi önerir.
Hangi laboratuvar testlerini yaptırmalıyım?
Bağırsak mikrobiyatasının önemi her geçen gün anlaşılmış olsa da, bağırsakların ikinci beyin olduğu söylense de, tüm hastalıkların bağırsakta başladığı yeterince bilinmiyor. Eğer böyle bir kararsızlığa düşerseniz, bu durumdan çıkmak ve hastalığınızın nedeninin gerçekten bağırsaklar mı olduğunu anlamak isterseniz,
ne yapmalısınız? Mide ve bağırsak problemi olan çoğu hasta, endoskopi ve kolonoskopi sonuçlarının veri olarak yeterli olduğu yanılgısına düşebiliyor. Bu yolla bağırsak ve midemizde mikroskopik düzeyde veya enerji düzeyinde neler olduğunu öğrenemiyoruz. Endoskopü ve kolonoskopi ile daha makro düzeyde sorunları görebiliyoruz: yara, polip, eğrilik, genişleme, daralma vb. durumlar olduğunu öğrenebiliyoruz. Hastanelerimizde mikroskopik düzeyde yapılan testlerle ise, çok az bakteri ve mantar çeşidini öğrenebiliyoruz. Bağırsak mikrobiyatasının önemi artık bilim dünyası başta olmak üzere, çoğu otoriteler tarafından bilinmesine rağmen; otizm başta olmak üzere, şizofreni, epilepsi gibi mental hastalıkların; diyabet, ülseratif kolit, hormonal problemler, kronik ve otoimmün hastalıkların bağırsak kaynaklı olduğu konusunda yaygın bilgi ve bilinç kazanılmış değil henüz. Aslında bu hastalarda; kabızlık, ishal, reflü, gaz, şişkinlik, karın ağrısı gibi sindirim sorunları olsa da, hastalıklarının sindirim sistemiyle ilişkili olduğu düşünülmez.
Tüm hastalıklara kaynaklık eden, vücudu kirlenmesine neden olan sızdıran bağırsak sendromunun olup olmadığı zonulin testleriyle öğrenilebilir. Her çeşit hastalığa kaynaklık eden ağır metal toksitesi de laboratuvar testleriyle öğrenilebilir. Üstelik bu testler pahalı değildir. Mikrobiyata analizi pahalı bir testtir fakat bu testlerle de çok daha detaylı bilgiler edinilebilir: bakteri suşlarının sınıflaması ve dağılımı, çeşitliliği, mikrobiyotanın dengesizliği yani disbiyozis, mantarlar ve miktarı, emilim bozukluğu/İnflamasyon parametreleri, sindirim bozukluğu parametreleri vb.
GAPS Beslenme protokolü, sızdıran bağırsak sendromunu iyileştirerek, bağırsak mikrobiyatasını dengeleyerek, tüm kronik hastalıkların kök nedenlerini ortadan kaldırır.
Diğer sorularınızın cevaplarını öğrenmek için ne yapmalısınız?
Ben burada en çok sorulan kritik konulara yer verdim. Biliyorum ki aklınızda daha pek çok soru olacak ve öğrenmek isteyeceksiniz. Dr. Natasha Campbell-McBride’ın www.gaps.me sitesinde FAQ (sık sorulan sorular) linkine giriş yapınız. Burada alfabetik sıraya göre sıralanan konularla ilgili sorulmuş sorulara verilen cevaplar vardır. Sormak istediğiniz soru, büyük bir olasılıkla, bunlardan biridir. Eğer bunların içinde yoksa info@gaps-turkiye.org adresinden sorabilirsiniz veya www.gaps-turkiye.org adresindeki iletişim sayfasından ulaşabilirsiniz. Yeni bir oluşum olan Whattsapp destek grubuna üye olabilirsiniz. www.gaps-shop.com sitesinde BLOG menüsünde WHATTSAPP grubuyla ilgili açıklamaları bulabilirsiniz.
DEVAM EDECEK